Yolunuz açık olsun! Göztepe ve Bodrumspor

Bülent Buda: Uzun aradan sonra Yasin alanda. Bu kez hücumun merkezinde. İyi, sağlıklı ve de zinde göründü. Oyunun içindeydi. Etkili eylemleri oldu. Sözgelimi, 23. dakikada bir duran top servisi. Arka direk Atınç’a… Al da at dercesine. Atınç’ın kafa dokunuşu, çerçevenin dışına düştü. 70. dakikada Bodrum kalesine yükselttiği top fantastikti. Ngalina uzak köşeye dokunuş ve güzel gol. Atınç çok şey Göztepe için. Bir de rakiplerine o alaycı bakışlarından vazgeçse… Kaleyi teslim aldığından günümüze Arda’nın ilk vahim hatası mı? (Bacak arası) talihsizliği mi? Olur böyle şeyler ayak topunda. O çok iyi bir kaleci. Neyse uzatmayalım. Play Off’ta yine Bodrum’la birlikteler. Ege’den iki takım ligden düştü. Bir takımımızı Süper’e taşıyabilsek mutlu olacağız…

Fatih Tanfer: Göztepe, gelişen takım oyunu ve oyuncularıyla büyük bir çıkış yaptı, adım adım Play Off’a geldi… “Göztepe hiçbir zaman iddiasız olamaz” düşüncemin arkasındayım. Güçlü camia, harika bir seyirci ve yarattığı ambiyans… Bodrumspor karşısında kontrollü, yetenekli ve pas yapma özelliği olan oyuncularıyla, rakip defansın arkasına dik ve doğru oynadı. Pozisyonlar aradı… Defansı temaslı ve daha sert bir savunma yaptı. Canlı, diri ve doğru hamleleri vardı. Birinci yarı, Atınç’ın kafası hariç, iki takım adına da pozisyon yoktu. İkinci yarıda takım sert ve agresif bir yapıyla oynayıp alan bırakmadı ve sonunda golü buldu. Ancak 4 dakika sonra hatalı bir golle durum 1-1 oldu. (Futbolun içinde böyle hatalar vardır.) Atınç, Arslanagic, Emir, iki yönlü çok iyi oynuyorlar. İsmail Köybaşı ve Tarık, iyi hücuma çıkıyor. İsmail’in skor anlamında da her geçen gün büyük katkısı oluyor. Yalçın, her geçen gün daha pozitif oynuyor. Hücumda Ngalina’yı çok beğendim, canlılık getirdi… Göztepe adına en büyük avantaj, coşkusu, agresif ve canlı oyun yapısı… Maç berabere bitince Bodrumspor kendi sahasında oynama avantajını elde etti. Cuma günü harika bir Play Off müsabakası izleyeceğimize inanıyorum.

Mehmet Demirtaş: Play Off biletini ceplerine koyan iki Ege ekibi Bodrumspor ile Göztepe’nin mücadelesi, saha avantajını belirlemesi açısından önemliydi. Göztepe, öne geçtiği karşılaşmada, genç Arda’nın ikramına duyarsız kalmayan Samet’in golüyle eşitlikle dönmek durumunda kaldı. Böylece Play Off çeyrek finalinde saha avantajını da altın tepside Bodrumspor’a sundu. Şimdi iki ekip, yine Bodrum’da rakip olacak. Cuma günü bizleri heyecan dozu yüksek bir maçın beklediği kaçınılmaz. Spor Toto 1. Lig’de Play Off maçları, Cuma günü oynanacak. Bodrumspor-Göztepe 17.00’de, Sakaryaspor-Eyüpspor maçı ise 20.00’de… Bu maçların organizasyonunu tayin eden akıl, 2 haftadır TFF 1. Lig’deki tüm maçları aynı gün ve saatte oynatırken heyecan dozu yüksek çeyrek final karşılaşmalarını niye aynı saatte oynatmaz ki? Özellikle 17.00 maçı da 20.00’ye alınamaz mıydı? Neyse uzatmayalım. Bu sezon Süper Lig’de 8 İstanbul takımı mücadele etti. Ümraniyespor ligden düştü. TFF 1. Lig’de Pendikspor ve Eyüpspor, Süper Lig için Play Off oynayacak. Yani, bu iki takımdan biri daha Süper Lig’e çıkacak olursa önümüzdeki sezon yine 8 İstanbul takımı olacak… Gerçekçi olmak gerekirse, boş tribünleri izlemektense Göztepe, Sakaryaspor ve Bodrumspor gibi seyircisi değil, taraftarı olan kulüplerin Süper Lig’de olmasını yeğlerim. Elbette İzmirli olarak gönlümüz Göztepe’den yana. Özellikle final maçlarında genç Arda’ya büyük iş düşüyor. Haftalardır yazıyorum, özellikle Arda’nın mental olarak sıkı hazırlanması gerekiyor. Sevgili Arda kardeşim, seni A noktasına götüren şey B noktasına götürmeyebilir. Yolu öğrenmek için bazı tecrübeler edinmek gerekir. İyi ya da kötü; her tecrübe senin gelişimin için çok önemli. Hayatta en pahalı şey tecrübedir. Çünkü, kazanmak için kaybetmek gerekir…

Kanatsız da uçulur

Bülent Buda: Samet’in golü, Play Off’un oynanacağı adresi belirledi. Keşke farklı takımlarla oynasalardı… Ege’den bir Süper Lig beklentisi. Yani Pendik’le final oynama umudu. Neyse, sağ kanadın akan adamı Üzeyir döndü nihayet. Sanki biliyorlarmış gibi, bir maç daha sıkı bir hazırlık maçı oynadılar. Bakalım tekrarında neler olacak? Sıkı, netameli, sert bir lige çıktılar, ilk yıllarında övünecekleri bir başarıya ulaştılar. İsmet Taşdemir ile arkadaşları, değerli bir iş başardılar. Eskidikçe tadı güzelleşen, değerli, nitelikli kaptan Kenan ile takım arkadaşları da öyle! Kimsenin ummadığı, beklemediği, kocaman bir iş çıkardılar.

Fatih Tanfer: Göztepe’den alacağı 1 puanın sahasında oynama avantajını getireceğini bilerek, kontrollü ve topun kendisinde kalmasını sağlayan bir anlayışla mücadele etti. Bodrumspor’un takım olarak en büyük artısı, birlikte oynaması ve doğru kurgusu. Birinci yarıda iki takım için de pozisyonu olmayan bir maçtı. İkinci yarıya Göztepe daha etkili başladı, golü buldu. Bodrumspor, 4 dakika sonra Samet’le beraberlik golünü attı. Hücumun etkili oyuncuları Gökdeniz ve Kenan Özer, istenen üretkenlikte değildi. M. Mohammed müthiş oynadı. Çok koşan ve baskı yapan bir oyuncuydu. Bodrumsporlu oyuncular, kalan bölümde kalelerini doğru savunma yaparak iyi korudu; sistem futbollarıyla öne çıktı… Artık Cuma günkü Play Off maçını bekliyoruz. Ne olur bilemem. Bildiğim tek gerçek, müthiş bir heyecan olacağı.

Mehmet Demirtaş: Geçen sezon Play Off’tan çıktığı TFF 1. Lig’de tarihinde ilk kez mücadele eden Bodrumspor, bu sezon da Play Off oynamaya hak kazandı. Sezon başından itibaren müthiş keyif veren maçlarına şahitlik ettik. Özellikle evinde oynadığı maçlarda cömert davranmayıp hanesine 3 puanı yazdırabilseydi, belki de doğrudan Süper Lig anahtarını almıştı. Her şeye rağmen mücadelelerini ve keyif veren futbollarını sürdürüyorlar. Göztepe’den aldıkları 1 puanla Play Off çeyrek finalinde ev sahibi olma avantajını da kaptılar. Cuma günü düğüm çözülecek. Bodrumspor, sistem takımı olarak buralara kadar geldi. Futbolu çirkinleştirmeden, pas odaklı ve taktik anlayışından sapmadan oynayan bir takım. İlk yıllarında geldikleri nokta çok büyük başarı. Ne diyelim, iyi olan ve hak eden kazansın…

Altınordu nereden nereye?

Bülent Buda: Aslında her şey Erzurum yenilgisiyle bitmişti. Yine de umut işte, tükenmiyor. Belki Rize’den bir galibiyet, belki çok uzak olasılık Bolu’nun Erzurum’u Erzurum’da yenmesi. Olmadı. Ama yine de aslanlar gibi yarıştılar. Ali Emre kalesinde büyüdükçe büyüdü. Yine acınacak halimize gülelim diye Emircan ile Ali kulübeye çekildi. Her ne düşündüyse büyük akıl ama ağlanacak halimize gülümseten girişimler bitmedi ve de yetmedi! 82. dakikada Ali Özgün ile Ahmet Dereli, yani iki 9 numara oyuna alındılar… Gol atsalar ne olacak ki? Erzurum, Bolu karşısında 2 farkla önde. Ben bu takımı, bu çocukları yıllardır izliyorum. Böylesine akıl dışı yalpalamalara ilk kez tanıklık ediyorum. Çok üzgünüm. Yazıyı burada kessem iyi olacak!

Fatih Tanfer: Rizespor maçının son düdüğü çalıp küme düşmesi kesinleşince, Altınordu’nun sevenlerinde büyük bir hüzün olduğu gerçek… Evinde kaybettiği Erzurumspor maçı sonrası sahadan beraber ayrıldığım Altınordu sevdalısının “Kendimi psikolojik bir enkazın altında hissediyorum” sözüne karşılık, “Rize maçını bekle” demiştim. Ancak olmadı… Altınordu, tabir yerindeyse türbülansa girdi ve çıkamadı. Altınordu’nun, futbol adına sağlıklı ve güçlü bireyler yetiştirmek için yaptığı hizmet, Türkiye adına doğru bir örnek… Küme düşmesi hiç de iyi olmadı, ancak hayat devam ediyor… Mehmet Başkan, futbolda yarışmacı haklarının devri konusunda görüşmeler yapılacağını ifade etti. Beni mutlu eden, “Bu toprakların çocuklarıyla ilgilenmeyi sürdürecektir” ifadesi…

Mehmet Demirtaş: 100. yılında Altınordu, TFF 2. Lig’e düştü. Futbol ekonomisi değişti. Maliyetler yükseldi. Bu kulüpten pek çok yıldız yetişti. Özellikle son iki sezonda takım kalitesi de düştü. Hüseyin Hoca sonrası Altınordu treni raydan çıktı. Her şeye rağmen özkaynak sisteminden yetişen oyuncuları ve de yabancısız kadro yapısıyla bir savaşım verdiler. Bu arada anladık ki bir kere düşmeyegör. 100 yıllık şanlı tarihe duyulan saygı ve sevgi bitmiş. Deplasmanlarda canımızı acıtan ‘Altınordu kümeye’ tezahüratlarıyla karşılaştık. Uzun lafın kısası, lale devri de bitti. Gelirler azaldı. Sevgili Başkan Seyit Mehmet Özkan da yoruldu ve bırakıyor. Herkes Altınorduluydu ama kent insanı öyle ayrıştırıldı ki, birlikte hareket etme yeteneğini kaybetti. Küme düşmemesi mucizelere kaldığı anlarda bile tribünlerde sadece bando sesi ve bir grup taraftarı haricinde destekleyeni, ateşleyicisi yoktu. Ve sonuç… Acil olarak yaşanan buhrandan çıkıp bundan sonra neler yapılacağı konuşulmalı. Ortak akılla bir yol bulunmalı. Altınordu, muhteşem tesisleri ve güçlü altyapısıyla özüne dönmeli. Yetiştirirken yarışmacı kimliğini bir an evvel geri kazanmalı…

İnananlar daima kazanır!

Bülent Buda: Şampiyonlar gibi sevinçli, mutlu; başarmış olanların gülen yüzleriydiler. Bu güzel ve de değerli gün eksik kutlandı. Tribünler tıklım tıklım olmalıydı. Bu çocuklar eksik bırakılmamalıydı. Bu onurlu sevinci birlikte kucaklaşarak anlamak, farkına varmak, yaşamak… Büyüklük sözde değil, eylemde ve de çoğalmadadır. Ceyhun gibi, Tolga gibi… Altay’ın var oluşundan günümüze en büyük golcü, güzel insan Marco’nun yanında olmaktır… Alsancak’ın açık tribünlerinde Stanley Clarke, Bayram Dinsel, Akın Barhan’ı ve o muhteşem takımı izlemeye çocuk yaşlarımda başladım. Büyük Altay’ın geçirdiği tüm evrelere tanıklık ettim. O uzun soluklu süreçte tekrarlıyorum, en büyük golcü değerli insan Marco Paixao, geleceğin yıldızlarından Arda, yüksek nitelikli bir vuruşla açılışı yaptı. Oyun alanındaki gençliğin kokusu sanki televizyon ekranından fışkırıyor, izleyenleri kendinden geçiriyordu. Hemen unutmadan, skor tamamlanınca sizce Arda niye oyundan alındı? Korumaya alınan değerli bir mücevher sanki. Hele o Eren’in, hakem hanımefendinin bitiş düdüğüne değin tükenmeyen enerjisi. Neyse, burada bitirelim. Daha çok konuşup yazacağız bu değerli takımı, bu çocukları. Tekrar kutlu olsun…

Fatih Tanfer: Altay, Tuzlaspor karşısında mağlup duruma düşmesine rağmen dirençli bir oyunla rakibine üstünlük sağladı. Pas yaptı, etkili presiyle rakibine alan bırakmadı ve hızla hücuma çıktı. En önemlisi, takım halinde de daha derli toplu bir görüntü sergiledi. Genç Arda’nın golü, herhalde yılın en iyi gollerinden birisi olacaktır. Altay, yaşadığı birçok ekonomik soruna, 3 puanının silinmesine ve bütün olumsuzluklara rağmen, sezonun en dikkati çeken takımlarından biriydi… Ağabeyler ve gençler, birlikte büyük bir başarıya imza attılar… İstisnai maçlar hariç, sezon boyunca disiplinli, fiziksel eforu yüksek ve güçlü oyunculardan kurulu bir takımdı. Ağabeyler, harika bir performans sergilerken, gençler heyecan ve umut verdi. Türk futboluna yeni gençler armağan edildi. Altay’ın artısı, oyun planının oturması ve istikrarıdır. Elbette yine gol kralı olan Marco Paixao’nun müthiş başarısı da alkışı hak etti.

Mehmet Demirtaş: Tüm olumsuzluklara rağmen, başta Başkan Ayhan Dündar, Tuna Üzümcü ve de oyuncular olmak üzere, büyük bir özveriyle gemiyi güvenli limana yanaştırdılar. Çok değerli olan bu varoluş mücadelesi, tek kelimeyle büyük alkışı hak ediyor. Şimdi önlerinde bir genel kurul var. Bence Ayhan Dündar önderliğinde bir konsorsiyum kurulup Altaylıyım diyen gerçek Altaylılardan oluşan, güçlü bir yönetimle yola devam edilmeli. Bu sezon gösterdikleri performansa duyarsız kalan, sözümona Altaylıların da artık bu kulüp için adım atması kaçınılmaz. Umut ediyorum ki, özellikle Tuna Üzümcü’nün günlerdir bulunduğu destek çağrısına gerçek Altaylılar duyarsız kalmaz.

Olmak ya da olmamak

Bülent Buda: Hiç de 5 gollük yenilgiyi hak edecek bir oyun sergilemediler. Hele ikinci yarının ilk dakikasında Burak, elverişli pozisyonda meşin yuvarlağa düzgün bir dokunuş yapabilse çok şey farklı olabilirdi. 56. dakikaya kadar oyunda tabelayı dönüştürecek gelgitler var. Lakin 59. dakikadan sonra başlayan, konuk takımın akan futboluna karşı koyamadılar. Haliyle sulara sellere boğuldular. Regattin, Kappel. Bu adamlar ligin üstünde. Birlikte aldılar skor tabelasını, doruklara taşıdılar. Bu oyun gizemlidir. Anlaşılmazdır. Çözümlenemezdir. Neyse, fazla kafaları ütülemeyelim. Olayı toparlıyorum. Her şey güzel olacak derken bir fırtına ve bir yağmur. Akan sular alır götürür her şeyi, önünde duramazsın. Yeri gelmişken, Sevgili Başkanım stat işini çözümleyin lütfen. Bu ortam, gelen konuk takımları mutlu ediyor. Başımıza bir hal gelmezse seneye görüşürüz…

Fatih Tanfer: Aylar evvel Manisalı bir arkadaşım, “Umarım, Pendikspor’la evimizde final maçı oynarız” demişti. Hayaller güzel, ancak gerçekler bambaşka… Evinde 5-1 gibi farklı bir skorla yenilip tek kelimeyle hayal kırıklığı yaşattı. Manisa FK, takım halinde koşmadı, mücadele etmedi. Orta alan oyuncuları, rakibini değil gölgesini takip etti. Defansa gelince… Evlere şenlik… Yerleşim sorunu üst düzeydeydi… Artan yorgunluk, bırakılan boş alanlar ve bireysel hatalar sonrası bu kötü sonuç ortaya çıktı. Şuna üzülüyorum… Bu güçlü kadronun çok daha iyi yerlerde olması gerekirdi…

Yorum yapın

bursa escort kocaeli escort izmit escort escort bursa ankara escort pendik escort tuzla escort
bursa escort kusadası escort davutlar escort gorukle bursa görükle escort bursa bayan escort tuzla escort
bursa escort bursa merkez escort bursa ucuz escort
izmit escort kocaeli escort
bursa escort görükle escort
görükle escort bursa escort bayan bursa merkez escort bursa sınırsız escort bursa otele gelen escort
gaziantep escort porno izlegaziantep escortporno izle baywin istanbul escort
kocaeli escort escort bayan yahya kaptan escort darıca escort gebze escort gölcük escort izmit escort kocaeli escort bayan izmit escort bayan izmit sınırsız escort izmit eve gelen escort izmit anal yapan escort izmit otele gelen escort
yalova escort
escort ankara
bursa escort bursa escort bayan bursa escort görükle escort bursa escort bayan bursa ucuz escort casibom görükle escort bursa escort ataşehir escort