Bahar GENCER / Milliyet.com.tr
Başrollerini Özgü Kaya ile Berker Güven’in paylaştığı, kadrosunda; Reha Özcan, İclal Aydın, Almila Ada, Melisa Berberoğlu ve Veda Yurtsever’in yer aldığı Kanal D dizisi ‘Üç Kız Kardeş’, 14 Haziran Salı akşamı 16’ncı yeni bölümüyle sezon finali yaptı. Rüçhan Hanım’dan duyduklarıyla perişan olan Nesrin’in ölüp ölmediği merak konusu oldu.
Ayvalık’ta yaşayan Türkan, Dönüş ve Derya adındaki kız kardeşlerin hikayesinin anlatıldığı ‘Üç Kız Kardeş’in sezon finalinde; evin satılığa çıkmasıyla yıkılan Sadık, kendisini o halde gören Somer ve Türkan’a Fatih’e destek olanın Rüçhan Hanım olduğunu ve onların mutlu olmasını istemediğini söyledi.
Ev meselesini halledeceğini söyleyen Somer Korman ise annesini aradı ve Mine’nin düştüğünü öğrenince hastaneye gitti. O sırada evdeki ‘satılık’ ilanını gören Nesrin, kapının önüne yığıldı. Kendini toparlayınca da Fatih’e satış konusunda imza veren Nezahat’tan hesap sordu.
Ardından yengesinin karşısına dikilen Fatih, onun yüzünden babasının evine sığamadığını söyledi. Yıllarca kendisini hor gördüğünü, aslında çok da iyi biri olmadığını; bu nedenle şimdi bunları yaptığını anlatan Fatih, Feride’yi çok sevdiğini belirtti. Nesrin’e; “Feride’nin aklına girdin. Bundan koca olmaz diyerek, onu zehirledin. Çalışmaya gittim diye ben mi suçlu oldum?” dedi.
Mine ile yüzleşen Somer, Nihat’ın çocuğunun olamayacağını öğrenince bebeğine sahip çıkacağını ancak başka bir beklenti içinde olmamasını ona söyledi. Bu sırada polisler Rüçhan Hanım’ı götürdü. Annesini karakoldan alan Somer, ona Mine’yi itip itmediğini sordu. Ev konusunda da Fatih’le anlaşmasını bozması için onu tehdit etti.
Buna aldırmayan Rüçhan ise Mine’nin karşısına çıkarak onu Türkan’ı kurduğu tezgah konusunda tehdit etti. Somer’in bunu öğrenmesinden korkan Mine ise şikayetçi olmaktan vazgeçti.
Fatih’i ikna etmeye çalışan ve onu araştırmaya başlayan Somer de evi kurtarmak için elinden geleni yaptı. Arkadaşı Selçuk sayesinde Fatih’in Almanya’da dolandırıcılık yaptığını öğrenen Somer, onu bu konuda tehdit etti. Ev davasından vazgeçmesi ve hissesini iki katı fiyatına kendisine satmasını istedi. Buna ‘evet’ diyen Fatih, oturdukları yıllar boyunca vermeleri gereken kira bedelini de istedi.
Bu sırada Mesut’a Almanya’dan gelen mektup, herkesi çok sevindirdi. Anne-babasından yıllardır mektup bekleyen Mesut, bunun mutluluğuyla zarfı sandığına sakladı. Zamanı gelince de Sadık’a okutacağını ifade etti.
Somer’in eve gelmemesinden Türkan’ı sorumlu tutan Rüçhan ise gelinini oğlunu kendinden koparmakla suçladı. O sırada Kalender Ailesi’nin ev problemini çözen Somer, Türkan’a sürpriz yaptı. Karısını pikniğe götüren Somer, ona evlenme teklif etti. Çok mutlu olan Türkan, eşine ‘evet’ derken; Somer Korman küçük bir kutlama yapmaları gerektiğini söyledi.
Ertesi gün Derya, üniversite sınavındayken; düğün için hazırlık yapan Nesrin ve iki kızı, Rüçhan Hanım’ın Türkan’ı arayıp tehdit etmesiyle üzüntü yaşadı. Artık dayanamayan Nesrin ise soluğu Korman Ailesi’nin evinde aldı. Rüçhan’a kızından ne istediği konusunda hesap soran Nesrin, Rüçhan’ın kızına şiddet uyguladığını ve birçok kötülük yaptığını öğrenince yıkıldı.
Nesrin’le yüzleşmesinin ardından soluğu Mine’nin evinde alan Rüçhan, ona gerçekleri gidip Türkan’a ya da annesine anlatması gerektiğini söyledi. Mine’yi alıp Kalender Ailesi’ne götürdü. Nesrin’le konuşan Mine, karnındakinin bir aşk çocuğu olduğunu ancak hikayenin güzel bitmediğini “Karnımda Somer’in bebeğini taşıyorum” itirafında bulundu. Sonrasında evine dönen Rüçhan Hanım, aldığı telefonla kocası Özer’in Mustafa Korman adında bir oğlu olduğunu öğrendi.
Bahçede kutlama için bir araya gelen Sadık ve çocukları, Somer’in Fatih’in evdeki hissesini Türkan için almasıyla büyük bir sevinç yaşadı. Bu anı ölümsüzleştirmek isteyen Derya, fotoğraf makinesini ararken; kendisiyle konuşmak isteyen Fatih’in yanına gitti. Kendi kızının Derya olduğunu zanneden Fatih, “Senin baba benim” dedi.
Fatih, Rüçhan Hanım ve Mine’nin söyledikleriyle ne yapacağını şaşıran Nesrin, adeta yıkılırken; kutlamaya katılamadı. Türkan ve Somer’in dansını gören Nesrin, yatağına gidip yattığında daha önce Türkan’la konuşmalarını hatırlayarak kahroldu.
Beklemekten sıkılan Sadık, Dönüş’ü Nesrin’i yollamak için içeri yolladı. Bu sırada Mesut’un mektubu getirmesiyle onu okuyacak olan Sadık, Dönüş’ün “Baba, annem uyanmıyor” feryadıyla şoke oldu. Nesrin’in duyduklarını kaldırmamasına yorum yağdı. İşte o yorumlardan bazıları…
“Nesrin, Rüçhan ve Mine’den duyduklarını kaldıramadı”
“Kızın en mutlu gününde annesine sebep oldun Rüçhan”
“Dönüş’ün çığlıkları mahvetti”
“Son sahne acıttı, Dönüş’ün çığlıkları kucağımdan gitmiyor”
“Bombalar dönüp dolaşıp iki annenin kucağında patladı”
“Nesrin sen bunları duymaya dayanamadın, Türkan tek tek yaşadı”
“Nesrin öldü mü?”
“Bir annenin pişmanlığı, yıkılışı… Ah Nesrin niye dinlemedin kızını”
“Nesrin kızının bu yaşadıklarının sebebi olmanın ağırlığını kaldıramadı”
“Nesrin ölecek mi cidden? Ne olur ölmesin”
“Rüçhan yakıp, yıktı, dağıttı Nesrin’i”