BM’nin en büyük yargı organı Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika’nın “Gazze’de soykırım davası” başvurusunu kabul etti. Mahkeme, Gazze’deki soykırım iddialarının ispatlandığına hükmetti, İsrail’den bunun önlenmesini istedi.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Gazze’de askeri harekata son vermesi ve soykırımı önlemesine hükmetti. Adalet Divanı, ayrıca İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların ‘makul seviyede’ ispatladığına hükmederek, (İsrail’in) davanın düşürülmesi talebini de reddetti.
Türkiye saatiyle 15’de başlayan duruşmada, 17 hakimden oluşan mahkeme heyetinin başkanı ABD’li Joan Donoghue, 50 dakika süreyle Adalet Divanı’nın İsrail aleyhine hükmettiği kararlar ve ihtiyati tedbirlerle ilgili mütalaasını okudu. Mahkeme, Güney Afrika’nın İsrail aleyhine açtığı davada yetkili olduğunu hatırlatırken, saldırılara maruz kalan Gazzelilerin, İsrail’in de taraf olduğu Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesindeki “korunan grup” tanımına girdiğine dikkat çekti. Mahkeme bu nedenle davayı kabul edilebilir bulurken, İsrail’in soykırım işlediğine yönelik herhangi bir hükümde bulunmadı, ancak kendisine bağlı güçlerin Gazze’de soykırım yapmayacağını garanti etmesi gerektiğini vurguladı.
İhtiyati tedbirler
Güney Afrika’nın talep ettiği ihtiyati tedbirlerin önemli bir bölümü, mahkemece kabul edildi. Nitekim bu ihtiyati tedbirler, sahadaki durumun daha da kötüleşmemesi için alınabilecek geçici kararlardan oluşuyor. Gazze’de yaşanan insani trajedinin altını çizen mahkeme, kararında, İsrail’in Gazze’deki soykırımı önlemek için elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini ifade etti.
İsrail’in soykırımı önlemek, soykırıma taraf olan veya teşvik eden kişi ve kuruluşlara yönelik önlem alması gerektiğini ifade eden mahkeme, bunları bir ay içerisinde mahkemeye bir rapor halinde sunmasına hükmetti. Mahkeme, İsrail’e bina yıkımları ve sivillere ait alt yapı tesislerinin tahrip edilmesine son verme çağrısında da bulundu. Buna karşılık savaşın hemen durdurulmasına yönelik karar alınmadı. Mahkeme, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere insani yardım ulaştırılması ve çatışmaya ilişkin kanıtların yok edilmemesi için acil önlem almasını da kararlaştırdı.
İsrail, 12 Ocak’taki oturumda, soykırım yaşandığı iddialarını yalanlarken, suçlamaları da reddetmişti.
Gözler rapora çevrildi
Birleşmiş Milletler’in devletler arasındaki ihtilaflarda hüküm veren en üst mahkemesi durumunda olan, BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi’nin seçtiği 15 yargıçtan oluşan Uluslararası Adalet Divanı’nın ara kararı sonrası gözler, İsrail’in bir ay içerisinde mahkemeye sunacağı rapora çevrilmiş durumda. Rapor ulaştıktan sonra, Uluslararası Adalet Divanı da Güney Afrika’nın İsrail aleyhine açtığı soykırım davasını esastan görüşmeye başlayacak. Soykırım iddiası başlığındaki kararın verilmesinin yıllar sürebileceği ifade ediliyor.
Adalet Divanı’nda, 15 yargıcın yanı sıra davanın tarafları adına katılan iki yargıç daha var. Mahkemenin yetkileri arasında, 1948 Soykırım Sözleşmesi’nden doğan ihtilaflarda hüküm vermek de var. Sözleşme, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin, Avrupa’da 6 milyon Yahudiyi öldürmesinin ardından “böyle bir olayın tekrarını önlemek amacıyla” kabul edilmişti. İsrail, Güney Afrika, Myanmar, Rusya ve ABD, anlaşmayı onaylayan 153 ülke arasında bulunuyor.
2002’de kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi ise, ceza davalarını yargılıyor, bir kişi hakkında savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım nedeniyle hüküm verebiliyor.
‘Gerekeni yapmaya devam edeceğiz!’
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Uluslararası Adalet Divanı’nın açıkladığı ara kararın ardından yaptığı değerlendirmede, davayı “çirkin” olarak niteledi, ülkesinin kendisini savunmak için “gerekeni” yapmaya devam edeceğini söyledi. İsrail’in uluslararası hukuka bağlı olduğunu söyleyen Netanyahu, “Her ülke gibi İsrail’in de kendini savunmak gibi temel bir hakkı vardır” dedi, mahkemenin ateşkes kararı vermemesini olumlu bulduğunu belirtti.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye ise, “Bu karar, İsrail’in cezadan kaçış sürecinin sonu ve İsrail’e yardım eden ülkeleri bu yardımı bırakmaya zorlama anlamına geliyor” dedi. Iştiyye, UAD’nın, Gazze Şeridi’nde yaşanan vahşet ve trajediyi göz önünde bulundurarak derhal ateşkes kararı almasını beklediklerini kaydetti.
Diplomasi trafiği yoğun
Gazze’deki savaşı durdurmak ve yeni bir rehine anlaşması yapılmasını sağlamak adına diplomatik çabalar devam ediyor.
Bu hafta sonu itibariyle yoğun bir trafik yaşanması bekleniyor. Nitekim CIA şefi William Burns ve Mossad Başkanı David Barnea’nın bu hafta sonu Avrupa’da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Sani ile bir araya geleceği ifade ediliyor. Görüşmelerin ardından Katar Başbakanı Al Sani’nin de önümüzdeki hafta Washington’da olması bekleniyor.
Guterres: Kararlar bağlayıcı
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’e yönelik aldığı kararın tüm taraflar için bağlayıcı olduğunu belirtti.
BM Sözcülük Ofisi’nden yapılan açıklamada “Genel Sekreter, mahkeme şartı ve tüzüğü uyarınca mahkeme kararlarının tüm taraflar için bağlayıcı olduğunu hatırlatır ve tüm tarafların, mahkeme kararlarına uyacağına güvenir” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, mahkeme tüzüğü uyarınca Genel Sekreter’in, UAD’nin İsrail’e yönelik aldığı ihtiyati tedbir kararlarını BM Güvenlik Konseyi’ne aktaracağı kaydedildi.