Olay, 11 Aralık 2022’de saat 04.30 sıralarında Sekibağ Mahallesi’nde meydana geldi. Evde çıkan tartışmada Mustafa Bulut, 29 yıllık eşi hemşire Selver Bulut’u başından tüfekle vurup, öldürdü. Gözaltına alınıp, tutuklanan Mustafa Bulut hakkında ‘kadına, eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Bulut’un, Isparta 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davaya devam edildi. Afyonkarahisar’da tutuklu bulunan Bulut duruşma salonunda hazır edilirken, oğlu Cem Bulut (28) tanık olarak dinlendi.
‘3 PSİKOPAT İLE KALAKALMIŞTIM’
İşitme sorunu bulunduğunu söyleyen Mustafa Bulut, mahkeme başkanına 10 sayfalık el yazısı ile hazırladığı savunmasını sundu. Mahkeme başkanı ise kendisinden eşi ile evlendiği günden olay gününe kadar geçen süreci anlatmasını istedi. Eşi Selver Bulut ile 1993 yılında severek evlendiklerini ve 2 oğulları olduğunu belirten Bulut, çocukların üniversite eğitimine başlaması sonrası maddi sıkıntılar yaşadıklarını, evlerini satıp Eğirdir’e yerleştiklerini, eşinin de buraya tayin olduğunu söyledi. Bu süreçte çocuklarının yasaklı maddeye, eşinin de girdiği depresyon nedeniyle alkol almaya başladığını öne süren Bulut, “Dışarıdan bakınca her şey mükemmeldi ama 3 psikopat ile kalakalmıştım. Ortada aile kavramı yoktu. Düşündüm, taşındım kendime yatırım yapayım dedim ve eşime bu evliliği sonlandırmak istediğimi söyledim. Ağladı, sızladı. Aslında blöf yapmıştım ve boşanmak istemeyişi de hoşuma gitmişti. Küçük oğlum madde kullanmaktan kurtulmuş ve yanımıza dönmüştü. Eşim bana eskisinden daha yakın davranıyor ve yuvanın sıcaklığını hissettiriyordu” dedi.
‘ANNEMİN 4 KİŞİ İLE İLİŞKİSİ VAR; OTURUP KONUŞALIM’
Eşinin küçük oğluyla anlaşamadığını, oğlunun kendisine ‘Bu kadını bırak, bundan eş olmaz seni zehirleyecek, kendine, yediklerine, içtiklerine dikkat et’ dediğini, anlatan Mustafa Bulut, “Annesine ağza alınmayacak hakaretler ediyordu. Polisi aradım, uzaklaştırma kararı aldırdım. Giderken bana ‘Annemin 4 ayrı kişi ile ilişkisi var; oturup konuşalım’ dedi. Ona inanmadım. Oğlum Marmaris’e gitmişti. Oradan döndü ve bir aparta yerleşti. Bir gün kaldığı aparta gittiğimde bana bilgisayarda annesine ait telefonun GPS sinyali verdiği yerler, konuşmaları, yazışmaları ne varsa gösterdi. Beynimden kaynar sular döküldü. Selver’den beklenmeyecek şeyler vardı. Oğlumdan şimdilik kimseye bir şey söylememesini istedim ve eve döndüm. Bu olay, 2 ay kadar öncesi olmuştu. Oğlum benim kötü bir şey yapmamdan endişelenmiş ve sürekli beni kontrol ediyordu. Eşime de hiçbir şey söylemedim” diye konuştu.
‘BAŞININ SOL BÖLÜMÜ ZARAR GÖRMÜŞ’
Bu olaylar karşısında ne yapacağını düşündüğünü ve çareyi intihar etmekte bulduğunu söyleyen Bulut, bir süre sonra oğlunun bilgisayarındakileri gösterdiği eşinin kendisine bir şey söylemediğini anlattı. Daha sonra Eğirdir’den taşınmaya karar verdiklerini anlatan Bulut, eşine intihar etme düşüncesi olduğundan bahsettiğini söyledi. Olay günü akşamı eşi ile birlikte yemek yediklerini, sonra eşinin konuyu yeniden açtığını aktaran Bulut, olay anını şöyle anlattı:
“Benim intihar etme düşünceme, kendisi de ‘Madem intihar edeceksin, beraber edelim’ dedi. Kanepe altındaki tüfeği çıkarıp, masanın üzerine koydum. Bana ihaneti itiraf etti ve neler olduğunu anlattı. Artık iyiden gerilmiştim. Gitti, koltuğun üzerine sırtüstü yattı ve gözlerini yumdu. O anki ruh halimle tüfeği alıp başına sıktım. Başının sol bölümü zarar görmüş, yüzü sağlamdı. En çok burnunu ve kaşlarını severdim. Onları sevdim, ellerine, ayaklarına dokundum. 112’yi eşime ateş açmadan aramıştım. Polisler geldiği zaman kendime de sıkacaktım. Eşimin yanına uzandım ve beklemeye başladım. O esnada sızmış kalmışım.”
‘ŞÜPHELENDİM, CASUS PROGRAM KURDUM’
Çiftin küçük oğlu Cem Bulut da annesinin tutarsız davranışlarını ve yalanlarını yakaladığını, bu nedenle telefonuna casus program kurduğunu, 6 gün takip ettiği telefonda annesinin 4 farklı erkekle yazışma, konuşmaları ve GPS sinyallerinden onlarla buluştuğunu tespit ettiğini söyledi. Cem Bulut, “Önce bu konuyu annem ve abimle konuşmak istedim. Ama abimle kavga edip, o gidince babama anlatmak zorunda kaldım. Babam ilk duyduğunda bana inanmadı. Hatta ‘Sana ne benim karım. 4 o bulduysa 2 tane de ben bulurum 6 olur. Sen karışma’ diyerek bana tepki gösterdi. Kendisi fevri hareket eden biri, asla değildir” dedi.
Sanık avukatı da olayın gelişimi ve müvekkilinin ifadeler nedeniyle olayın ‘kadına ve eşe karşı işlenmiş kasten öldürme’ olarak değerlendirilemeyeceğini ve yasal indirimlerden yararlandırılması gerektiğini belirterek, tahliyesini talep etti. Duruşma, savcının esas hakkında mütalaa vermesi için ertelendi.