Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle; Ülkemizin en çok kadın işçi çalışan fabrikasında siz üreten, emek veren, değer ortaya koyan kadınlarımızla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Burada kadın işçilerimizin yanı sıra bulunan kadın girişimcilerimiz ve STK’larda görevli kadınlarımız, tam da Türkiye’nin ihtiyacı olan fotoğrafı ortaya koyuyor. Kadınları hayatın dışında tutan bir toplum, potansiyelinin yarısından vazgeçmiş, yarısını atıl bırakmış durumdadır. Kadın, anne olarak evlatlarını, evini ve ailesini şefkati ve de emeğiyle kucaklar. Kadın aynı zamanda emeğiyle, becerisiyle, azmiyle, birikimiyle ve mücadelesiyle de özel bir yere sahiptir. Hayatın her alanındaki başarılarını adeta şapka çıkartarak takip ettiğimiz kadınlarımızla her buluşmamızda ülkemizin bu büyük hazinesini geç harekete geçirmiş olmasından dolayı da hayıflanıyoruz. Biz hükümete geldiğimizde kadınların iş gücüne katılımı hele hele girişimcilik düzeyleri öylesine düşüktü ki inanmakta çok zorluk çektik. Cumhuriyet tarihinde kadınlarımızın hem hak ve özgürlüklerini en geniş şekilde kullanabildikleri hem de emekleri ve becerileriyle iş dünyasının her alanında varlık gösterebildikleri dönem bizim dönemimizdir.
Kadınlarımızın en az bir eğitim düzeyini tamamlama oranlarını yüzde 70’lerden yüzde 88 seviyelerine biz getirdik. Hem çalışan hem de evinde ailesi ve çocuğuyla hayatını sürdüren kadınlarımıza verdiğimiz desteklerle hep yanlarında olduk. İş gücüne katılım düzeyleri yüzde 27’lerde olan kadınlarımız, bugün yüzde 36 ile cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. İstihdamdaki kadın sayısını da 6 milyondan aldık 10,5 milyona yaklaştırdık. Üstelik bu olumlu gelişmeler artarak devam ediyor. Bugün devletin verdiği eğitimlerle meslek sahibi olan ve işe başlayan kadınlarımızı gördükçe mutlu oluyorum. Bugün KOSGEB desteklerinin yarıya yakınını kadınlarımızın kullandığını gördükçe memnun oluyoruz. Kırsal kalkınma destekleriyle kadınlarımızın başardığı işleri gördükçe seviniyoruz. Fabrikalardan kooperatiflere kadar üretimin her alanında kadınlarımızın güçlendiğini gördükçe, geleceğimize güvenle bakıyoruz. Kamu ve özel sektörde yönetim ile karar organlarının her seviyesinde sayıları ve de etkinlikleri artan kadınlarımızla gurur duyuyoruz.
Bir dönem kadınlarımızın kimi zaman kıyafetini, kimi zaman çocuğunu bahane ederek bırakın yönetim organlarına, okullara, fabrikalara sokmamaya çalışan faşist bir zihniyetle mücadele ettik. Üstelik bu ilkelliklerini çağdaşlık kılıfı altında satmaya çalışıyorlardı. Verdiğimiz büyük mücadele neticesinde tüm bu engelleri, ön yargıları ve yanlış kabulleri birer birer geride bıraktık.
Ülkemizi kadına şiddet ayıbından kurtarmaya çalışırken, aynı zamanda eğitimden istihdama her alanda kadınlarımıza pozitif ayrımcılık uygulama politikalarını da hayata geçirdik. Yaygınlaştırdığımız okul öncesi eğitim ve bakım kuruluşlarıyla, çalışan çocuklu kadınlarımıza destek olduk. TBMM’de en yüksek kadın temsil oranına ulaştığımız, eğitimden bankacılığa pek çok sektörde kadın istihdamının erkekleri geride bıraktığı bir döneme ulaştık. Kadınlarımıza olan güvenimizin en önemli tezahürü, Türkiye’de kadın kolları teşkilatlanmasına resmen ve fiilen bünyesinde yer veren ilk parti ve bunu gerçekleştiren ilk genel başkan olmamızdır. AK Parti, bugün itibariyle 5 milyon 560 bin kadın üyesi olan bir partidir. Diğer partileri şöyle üst üste koyun, bunların bizim kadın üyemiz kadar bile üyeleri yok. Geçmişte sadece belli faaliyetlerin aracısı olarak görülen kadın kolları teşkilatlanmasını, biz partimizin üç ana sacayağından birisi haline getirdik. Kadınları siyasetin nesnesi olmaktan çıkardık, öznesi haline getirdik. Hamdolsun kadınlarımız da bize sahip çıktı, bizim hep yanımızda oldular. Bizimle mücadeleye girecek olan 2 defa düşünmesi lazım. Kadının gücünün ve fendinin galip gelemeyeceği mücadele yoktur. Kadınlarımızın desteği ve duasıyla bugünlere geldiğimiz gibi inşallah Türkiye Yüzyılı’nı da onlarla birlikte inşa edeceğiz. Türkiye Yüzyılı hepimizin ortak hayalini, ortak geleceğini ifade ediyor. Bunun için Türkiye Yüzyılı’nın siyasi değil, milli bir proje olduğunu, milli biz vizyon olduğunu söylüyoruz. Sizlerden de Türkiye Yüzyılı mücadelemize emeğinizle, fikrinizle, tercihinizle katkıda bulunmanızı özellikle istirham ediyorum. Ülkemizi 2023’e nasıl birlikte getirdiysek, inşallah cumhuriyetimizin yeni yüzyılındaki hedeflerine de yine sizlerle birlikte ulaşacağız.