Daha önce söz konusu miktar sürekli olarak artıyordu. Ancak aynı yıl Steve Jobs, Apple CEO’luğundan istifa etti ve yerine operasyon direktörü Tim Cook geçti. Bu görev değişikliğinden sonra Apple’ın her iki yılda bir temel RAM kapasitesini artırma eğilimi sona erdi.
Cook’un politikası mı yoksa teknolojik ilerleme mi?
Bazı kullanıcılar bu durumu Cook’un politikalarıyla ilişkilendiriyor. Ancak pazar eğilimleri ve teknolojideki değişiklikler gibi diğer değişkenleri göz önünde bulundurarak Cook’un dönemindeki durağanlığı anlayabiliriz. Yazılım ve donanım optimizasyonunun ulaştığı seviye buna gerek bırakmamış olabilir.
Son yıllarda RAM’ler hızlandı, sabit disklerin yerini SSD’ler aldı, işlemciler ve bileşenler daha entegre hale geldi. Ayrıca Apple artık Intel işlemciler yerine kendi yüksek performanslı işlemci mimarisini kullanıyor.Bu gelişmeler, daha az RAM ile daha fazla iş yapılabilmesine olanak sağladı. Yeni nesil Mac’lerde RAM anakarta entegre olduğundan yükseltme imkanı yok. Bu sepele kullanıcılar satın alma aşamasında geleceği de düşünerek 200 dolara kadar ek ücret ödemek zorunda kalabiliyorlar.
Telefonlarda bile artık 12 GB RAM var
Fakat tüm bunlar Apple’ın 2012’den bu yana 8 GB RAM’e sahip iMac ve MacBook Pro modelleri sunduğu gerçeğini değiştirmiyor. Aynı şekilde MacBook Air da 2017’den beri aynı temel RAM kapasitesine sahip. Hele ki bugün üst düzey akıllı telefonların bile 12 GB RAM içerdiği düşünüldüğüne, bu kabul edilebilir bir durum olmaktan çıkıyor.
8 GB RAM, temel kullanım için yeterli olsa da yoğun çoklu görevlerde, video düzenlemede veya oyunlarda yetersiz kalabilir. Apple’ın yeni Mac’lerde temel RAM kapasitesini artırması, kullanıcıların farklı ihtiyaçlarını karşılaması açısından önemli. Hele ki önümüzdeki aylarda piyasaya sürülecek iPhone 16 modellerinin 8 GB RAM içerdiği ortaya çıkarsa, Apple’ın Mac bellek yapılandırma stratejisi daha da tartışmalı bir hal alabilir.