DİDEM SEYMEN İstanbul – 17 üniversitenin uzmanlık tercihinde pediatri sıfır çekerken, çocuk branşlarının yan dal uzmanlıklarına başvurular da yüzde 10’larda kaldı. 2023’te 50 çocuk acil yan dal uzmanlık kadrosunda 6 (yüzde 12), 60 çocuk yoğun bakım yan dal uzmanlık kadrosunda da 6 (yüzde 10) kadroya yerleştirme yapıldı. Yani her 10 kadrodan sadece 1’ine yerleştirme oldu. Çocuk hekimi yetiştiren hocalar bunun nedenlerini Milliyet’e anlattı. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Çocuk Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş “Hekimlere ve hekimliğe sahip çıkın. Çok yakında size bakacak iyi hekim bulamayacaksınız” dedi ve ekledi: “Toplumda hekimlere rahatça saldırılabilir algısı yerleşiyor. Dünyanın en adaletsiz uygulaması olan mecburi hizmet maalesef artık olağan hale getirildi. Hekimlerin hayatı çalınıyor. Artık riskli branşlar bu yüzden tercih edilmiyor. Zor çalışma koşulları, ağır nöbetler. Maaş eşitsizlikleri. Tıp fakültelerindeki eğitim eksiklikleri.”
Kritik dallar da boş
“Tıpta Uzmanlık Sınavı sonuçları çocuk hekimliğinin geleceği açısından endişe verici” diyen İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep İnce de “Çok sayıda yan dal uzmanlığı olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları alanında her bir uzmanlık alındığında tekrarlanan zorunlu hizmet uygulaması, uzmanlaşmanın ağır bir bedel ödemeyi gerektirir hale getirilmesi, çocuk hekimliğinin şiddetin en yoğun yaşandığı alanlardan biri olması önemli bir etken” diye konuştu.
‘Mecburi hizmete çare üretilmeli’
İstanbul Üniversitesi Rektörü ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar şu noktalara dikkat çekti:
“Geçmişte de pek çok farklı branşlara, mesela temel bilimlere kimse gitmek istemezdi. Cildiye, radyoloji, temel bilimler gibi alanlarda mecburi hizmetler kaldırıldı, o bölümler tekrar rağbet gördü. Bu bir bütün yani sadece çocuk kliniğimizin düzeltilmesiyle olacak iş değil. Buna bütün olarak bakmak lazım. Çünkü tıp fakültesini bitiren biri mecburi hizmete gidiyor, geliyor, ihtisas yapıyor, bir daha gidiyor. Uzmanlık aldıktan sonra geliyor. Ama yan dallarda uzmanlık alırsa bir daha gidiyor. İyi öğretim üyeleri yetiştirmek istiyorsak mecburi hizmet girmemesi lazım ki bütünlük arz etsin.”